Yakalanan uzun galibiyet serileri motivasyonu, öz güveni artırdığı kadar yan etki olarak, "Kaybetmeme stresi" de üretir! Eğer 10'da 10 yapmak için çıkacağınız deplasman Giresun ise bu yan etkiyi normalden daha fazla hissedebilirsiniz. Pek dün gece öyle mi oldu? Aslında değil... İlk tespit olarak şunu söyleyebilirim; takımın temposu alışılmış deplasman mücadelelerinin aksine bir hayli düşüktü.

Bunda Kerem Aktürkoğlu ve Barış Alper'in etkisiz oyununun şüphesiz büyük payı vardı. Barış maçın başında daha hareketli gözükse de Kerem ne hücum da ne de savunmada gözüktü! Oyundan çıkana kadar isabetli ortası da, şutu da, uzun pası da yoktu. Kanatlardaki zafiyet, ortadaki Torreira ve Oliveira ikilisinin üzerindeki yükün daha da artmasına neden oldu. Özellikle Torreira'nın ekstra performansına Sacha'nın ısıran futbolu da eklenince Giresun dengeyi kendi lehine çevirme şansı bulamadı. Ev sahibinin ilk yarı isabetli şutu bile yoktu.

'Zor deplasman'da fark yaratan isim tereddütsüz Icardi'ydi. Önde baskı yapıyor, ortaya kadar gelip takım savunmasını kalabalıklaştırıyor, ileride top tutuyor, asist yapıyor, ceza sahası içinde top indiriyor, penaltı kazandırıyor. 7'si rakip ceza sahasında olmak üzere 31 kez topla buluşurken, 1.16 gol beklentisine ve yüzde 71 pas isabetine ulaşması, yukarıda saydıklarımın matematiksel ifadesi oldu. Oyunun geneline bakarsak Galatasaray'ın maçı koparabilmesi, atacağı bir gole bakıyordu. 45+'da gelen gol sonrası Giresunspor, daha öne çıkan ve arkasında geniş boşluklar bırakan bir rakibe dönüştü. Bu da zaten skor avantajını yakalayan Sarı Kırmızılılar için bulunmaz bir fırsat oldu. 60'da Dubois'nun muhteşem vuruşuyla gelen ikinci golden sonra oyun tamamen Galatasaray'ın kontrolüne geçti

Tabelada 4 yazıyordu ama, Giresun kalecisi Onurcan biraz daha kötü bir gününde olsaydı, fark çok daha açık olabilirdi.

'Stresli mi geçer, zor mu olur, puan kaybı gelir mi?' derken, Galatasaray rahat bir şekilde 10'da 10 yaptı! Deplasmandaki 11 maçta 8 kez kazanan, 1 kez mağlup olan ve attığı 24 gole karşın 5 gol yiyen bir takım olarak yoluna devam etti.