Top
Bilal Meşe

Bilal Meşe

bmese@milliyet.com.tr

20/09/2018

Asla faul değil

Süper Lig’in beşinci haftasını geride bıraktık, yani sezonun daha başındayız. Ne var ki, kokartlısı, kokartsızı hakemlerimiz müthiş formsuzlar. Sanki hiç hazırlık dönemi geçirmemişler!

Nereye varmak istiyorum, Beşiktaş-Yeni Malatya maçı... Kartal’ın en etkili oyuncusu Medel’i çift sarıdan oyun dışı bırakan FIFA kokartlı hakemlerimizden Halil Umut Meler eleştiri konusu olmaya devam ediyor.

Evet, Medel’e gösterilen ilk kartta lafımız yok, ya ikincisi? Arkadaş, sarı veya kırmızı kart, onu kafanıza göre kullanamazsınız! Öyle vara yoğa kart çıkarmaya kalkarsanız, sahada oyuncu kalmaz! Medel’in o pozisyonda faul yaptığına hiç kimse inanmıyor. Defalarca izledim, faul maul asla değil.

Tamam, bu tip kartlar VAR’ın kulvarına girmiyor, amenna... Peki, kardeşim bu haksız kartın hesabını kim verecek?

Şimdi, Fenerbahçe derbisinde Medel’in yokluğu Beşiktaş’ın en büyük handikapıdır. Kötü senaryolar üretmek gibi hiç bir niyetimiz yok. Her futbolcu değerlidir, Medel de bunlardan birisidir...

Bakın, Malatyaspor Teknik Direktörü Erol Bulut hocamız da, “Medel’e verilen kırmızı kart bence doğru değil” diyor, ardından da Pepe’nin attığı golde faul olduğunu öne sürüyor. Olabilir, ne var ki Pepe konusunda Bulut hocama da katılmıyorum. Çünkü Pepe’nin hava toplarındaki üstünlüğü herkesçe malum, zamanlaması çok iyi, öyle rakibine yüklenerek yükselmiyor. Haaa, temas var mı? Var... Ancak Sadık yükselemediği için Pepe faul yapmış gibi gözüküyor, sıkıntı da burada yatıyor.

Alın size 10 numara

Adem Ljajic, 27 yaşında forvet arkası... Fiorentina, Roma, İnter, Torino gibi İtalyan takımlarında top koşturdu. Niye bunları hatırlattık? Sırbistan Milli Takımı’nda oynadığı dönemlerde göz aşinalığımız var. Boşnak asıllı, müslüman bir oyuncu...

İlk kez çıplak gözle Yeni Malatya maçında izledim, açıkçası çok beğendim. Birçok özelliği var. En önemlisi pasörlüğü... Pasları adrese teslim ve kim müsaitse ona atıyor.

Ufak tefek hatalar yapmasına karşın Beşiktaş’a çok yararlı olacağı bir gerçek... Özgüveni çok yüksek, ilk maçında hiç de öyle uyum muyum sıkıntısı çekmedi. İşin özeti, tam bir 10 numara...

Diyeceksiniz ki, “Daha ilk maçı, bu kadar övgü fazla değil mi?” Yooo, en azından nokta atışı bir transfer bence... İşte, böylesi yetenekli yabancılara gıkımız çıkmaz, kalitesini daha ilk maçta ortaya koydu. Bu zorlu yarışta sakatlanmadığı sürece Kartal’ın değişmezleri arasında yerini alacaktır. Sezon başından bu yana hep 10 numara arayışında değil miydi Beşiktaş? İşte alın size 10 numara...

Martin Skrtel gerçeği

Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor toparlandılar, Süper Lig’de çıkışa geçtiler... Aynı tabloyu maalesef Fenerbahçe’de göremiyoruz. Yönetimsel bir sıkıntı yok, fakat saha içi sonuçlar iyi değil... Konyaspor deplasmanında Eljif Elmas’ın attığı golle üç puana kanat çırptılar, kötü gidişata biraz olsun ‘dur’ dediler.

O maçı TV’den izledim, Fenerbahçe’de bir Skrtel gerçeği var, hakkını vermek lazım... Fenerbahçe o maçta puan kaybetmediyse, yatsın kalksın Skrtel’e duacı olsun. Adam stoper mi, sağ bek mi, sol bek mi, belli değil... Savunma bloğunun tüm açıklarını kapatmaktan, oraya buraya koşmaktan, rakibin bindirmelerine set çekmekten anası ağladı!

Adamın gözü kara, tam bir savaşçı... Top nerede o orda... Konya maçında adeta duvar ördü, duvar... Fenerbahçe’de savunmaya, başka bir deyişle Skrtel’in sırtına bu kadar yük biniyorsa, orta sahanın etkisizliğindendir, bunu bilir, bunu söyleriz. Bu oyunda bazen teknik adam şansı da vardır. Cocu, Eljif Elmas’ı oyuna sürdü, üç puanı onun altın golüyle aldı. Hoppp, “Helal olsun Cocu’ya... Bak Eljif Elmas’ı aldı, golü de o attı, ne büyük teknik adam” övgüleri de arkasından geldi. Eee bu işler böyledir, işte teknik adam şansı da buna diyoruz! Peki, niye bu kadar etkili bir oyuncuyu on birde değil de, yanınızda tutarsınız arkadaş?

Böyle devam gençler

Yerli, genç ve yetenekli oyuncuları izlerken, müthiş keyif alıyorum. Örneğin Galatasaray’da Ozan, Fenerbahçe’de Ejlif Elmas, Alanyaspor’da Merih Demiral ve Bursa’da Furkan. Ligin 5.haftasına damga vuran bu gençlerimiz. Demek ki, ülkemizde böylesi genç yetenekler varmış, önemli olan onlara bu şansı vermektir. Verin ki hem Türk futbolu kazansın, hem de o tamtakır olmuş kasalarınıza para girsin! Böyle devam gençler... Örneksiniz. Devamı da gelecektir.

Dış kulvarda bir başka

Galatasaray’ın Devler Ligi’ndeki rakipleri birilerinin dediği gibi asla çantada keklik değiller! Rakipleri kendi liglerinde ya şampiyon olmuşlar ya da kılpayı zirveyi kaçırmışlar. Örneğin Schalke... Şimdi kalkıp, bunları hafife almanın doğruluğunu kim savunabilir? Dememiz o ki, Galatasaray, alışık olduğu lige “Aslanlar” gibi başlangıç yaptı, helal olsun. İç hatları bir kenara bırakırsak, Galatasaray dış kulvarda bir başka oynuyor, Lokomotiv Moskova’yı farklı yenerken, öyle tek golün üzerine yatmıyor, ikiyi, üçü kovalıyor.

Avrupa’daki temsilcilerimizi, renk ayırımı yapmadan destekliyoruz, onların başarılarıyla hep gurur duyuyoruz. Şimdi Fenerbahçe, Beşiktaş ve Akhisar, UEFA Avrupa Ligi’nde ülkemizi temsil edecek. Dileriz, onlar da başarılı olurlar. Yolunuz açık, şansınız bol olsun.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp