Top
A. Can Nizamoğlu

A. Can Nizamoğlu

ahmetcannizamoglu@yahoo.com

25/09/2017

Derbi ve Galatasaray

Geçen sezon Advokaat “devre arasında Mehmet Ekici’yi alsak şampiyon olurduk” demişti ve bugün görünen o ki bu sözün haklılık payı var. Nitekim Beşiktaş maçının ilk yarısında Fenerbahçe’nin topa daha çok sahip olup, bir yandan rakibin pas bağlantılarını kesip bir yandan da savunma ile hücumu birbirine çok iyi bağlamasında en büyük pay Ekici’nindi. Ne zaman ki Ekici yerini adaşına bıraktı, o andan itibaren eski Fenerbahçe hortladı. Maçın ikinci yarısı tamamen Beşiktaş’ın üstünlüğüyle geçti fakat kâh pozisyon eksikliği, kâh hakem hataları nedeniyle siyah beyazlılar zor olanı yapıp gol bulamadı.

Aykut Kocaman, maç sonu açıklamasında “önemli bir hata yapmazsam takım daha da iyi olacak dedi” İşte o önemli hatayı yapmamak için, oynayabilir durumdaysa Ekici’yi hiçbir zaman saha dışında tutmamalı, Fenerbahçe kadrosu için en büyük tehdit olan Ozan, Topal, Souza üçlüsünden de aynı anda en fazla ikisini oynatmalı.

Hakem tartışmaları nedeniyle Beşiktaş derbi yenilgisini fazla üzerine almadı ama her şeye karşın maçtan çıkarılacak dersler var. Kuarezma’nın daha ilk pozisyonda kırmızı kart gerektiren sorumsuzluğu, yönetimin Bek’i satarak sağ tarafı Necip veya Medel’e mecbur bırakması, Talişka’nın takım oyunundaki kopuklukları, ikinci yarı hiç gelemeyen rakibe karşı yeterince gol pozisyonu bulunamaması ve Oğuzhan’ın bitmiş maçtan sonra kırmızı karta davetiye çıkarması skordan ve olaylardan bağımsız olarak üzerinde düşünülmesi gereken konular.

Beşiktaş açısından bir önemli konu da Şenol Güneş’in Kadıköy’e bir kez daha bordo mavi renklerle gelmesi. Bu davranışla Güneş, belli ki bir mesaj vermek istiyor ama bu gereksiz mesaj herkesten önce kendisini daha gergin bir ruh haline soktuğu gibi bunu Beşiktaş teknik direktörü olarak yapması, işi gereksizlikten yanlışlığa taşıyor. Bu işi Gazişehirli Vebo yapabilir ama Trabzonspor ile aynı ligde mücadele eden Şenol Güneş yapmamalı. Şenol Hoca’nın konsantrasyonu sadece kendi takımına olmalı ve Beşiktaş’a daha iyi fayda sağlayabilmek adına eski defterleri kapatmalı.

Galatasaray

Igor Tudor’a zamanında çok ağır sözler söylendiği için şimdi onun için takdir cümleleri cımbızla çıkıyor ağızlardan. Veya sarf edilen takdir cümleleri hemen bir “ama” ile zayıflatıyor; sırf geçmişte söylenenler ile çelişmemek için.

Sarı kırmızılılar için ilk üç hafta değil ama son üç hafta daha iyi bir göstergeydi ve bu dönemde alınan yedi puan gayet iyi bir referans. Bu nedenle lafı hiç eğip bükmeden Tudor’un bu başarıdaki hakkını teslim edip onun bir zamanlar tükenmeye yüz tutmuş kredisini biraz daha artırmak gerek. Çünkü her ne kadar kadro, kaliteli isimlerden oluşsa da iyi bir çimento olmadan bu tuğlalardan sağlam bir duvar yapılamaz ve bu çimentoyu karan kişi Igor Tudor.

Galatasaray bu sezon çok iyi bir hücum takımı. Bunu sadece atılan 15 golden değil, oyun planının takımdaki her oyuncunun gole ne kadar yakın tuttuğundan da anlamak mümkün. Madalyonun diğer tarafında rakibe ziyadesiyle gol pozisyonu verme olsa da Tudor bu riski almış durumda ve doğrusunu söylemek gerekirse bu anlayış bizim ligimizde geçer akçe. Bu nedenle özellikle rakibinin şanslı gününde olduğu bazı maçlarda puan kayıpları yaşayabilecek olsa da hâlihazırdaki çimento kararı korunduğu sürece Tudor’un takımı zirve mücadelesinden hiç uzaklaşmayacak gibi görünüyor.

can.nizamoglu@gmail.com     

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları