İşte buyurun, Pandora’nın kutusu açıldı.

Caner Erkin, eteğindeki taşları dökmeye başladı.

Oysa ne güzel, sessiz sedasız, çirkinleşmeden bitmişti.

Ama adam bir başka kadınla evlenince, hakkında hep konuşulan, haberler çıkan diğer kadın, “Malların yarısını istiyorum” diye yine mahkemeye başvurdu.

Ve haliyle uyuyan dev uyandı ve hiç konuşmadığı şekilde konuşmaya başladı.

Hatta diğer bilinmeyen kirli çamaşırları da dökmeye başladı.

Geçmişler ola...

Bu olay burada bitmez, daha çok uzar, benden söylemesi.

Ama olan çocuğa olacak. Yazıktır, günahtır...

YENİ GELİNE HAYATI ZEHİR ETMEK

Eskiden Caner Erkin ile Şükran Ovalı’yı daha sık görürdüm.

Etrafa gülücük dağıtırlar, ellerini birbirinden ayırmazlardı.

Harika bir enerji yayıyorlardı. Hatta bir keresinde Zorlu Morini’de oturanlar, onların enerjisini ve aşkını konuşuyordu.

Ama bu olaylar olduğundan beri görmüyorum, karşılaşmıyorum.

Oysa yeni evlendiler. Şükran Ovalı şöyle arz-ı endam etse, gülücükler dağıtsa fena mı? Ama klasik işte, eski kadın devrede.

Şükran belki de kendini ekstra geri çekiyor laf uzamasın diye.

Şükran Ovalı’yla hiç oturup sohbet etmedim. Ama gözlemlediğim kadarıyla çok hassas davranıyor. Hatta çocuğu bile daha çok düşünüyor.

Bende bıraktığı izlenim kesinlikle bu. Nazik, saygılı ve bu durumun içinde bulunmak istemiyor. Çünkü etrafımda Şükran’ın durumunda olan kadın çok.

Eski eşlerin, eski sevgililerin nefes aldırmadığı asıl kadınların sıkıntılarını görüyorum, duyuyorum.

Ki bence bir kadının bir kadına yapacağı en büyük kötülük de bu.

Asena da o bildik özgür kadın, rahat kadın, cool kadın imajını yerle bir edip bambaşka bir kadın oldu.

ASENA HİÇ COOL DEĞİLMİŞ 

Bu olayla birlikte ben de dahil birçok kişi Caner Erkin’i koruduk. Çünkü zamanında olan bitenler ortaya serilmişken Caner omurgalı bir duruş sergilemiş ve susmuştu. Boşanma gerçekleşmiş ve eski eşi Asena Atalay’a ne laf söyletmiş, ne kendi söylemişti. Ama artık söylüyor. Çünkü bu duruma Asena Atalay getirdi. Kaşıdı, kaşıdı ve pof... Birçok kişi, “Asena ne kadar cool dururdu. Oysa hiç öyle değilmiş” ya da “O tarz kadın gitti, yerine tam bilindik bir kadın geldi” diye konuşuyor. Ama daha bir kişi bile, “Caner Erkin konuşmadı konuşmadı şimdi konuştu, gözümdeki tüm değeri kayboldu” demiyor. Ben her zaman olduğu gibi çocuk için üzülüyorum, ki bence bu durumdan en çok etkilenen o olacaktır.

NASIL BAĞIMLI OLMAYALIM

Instagram’da 24 saatlik görüntüler bitti, canlı yayın başladı. Ardından bir fotoğraf olayı da bitti 10 fotoğraf olayı başladı.

Snapchat’te de kedi, köpek, keçi olmayı geçtik, filtreler pek güzel.

WhatsApp çıldırmış, kendi 24 saatlik anlık paylaşım bölümünü açmış.

Nereye yetişeceğimizi şaşırdık. Nasıl bağımlı olmayalım.

SİZİ UYURKEN...

Esin Hanım bizde çok dedikodu var. Ah gelin bizim masaya, anlatalım size. Asıl haberler bizde” diyor kadının biri. Diğeri de “Gelin gelin, kimler geliyor casinoya anlatayım. Ortalık yıkılır” diyor. Ben de nezaketen gülüyorum. Çok alışığım bu tarz sözlere. “Anlatın bakalım” diyorum, “Bütün dedikodular bende” diyen kadın, “Esin Hanım bilmem kim neden böyle, o niye şöyle, bu niye böyle, gerçekten doğru mu?” diye klasik magazin sorularına başlıyor. Alışığım ben alışık.

Klein’de yeni neslin en popüler isimlerinden Cem Belevi’yi gördüm. Bir ara mekândaki kadınların selfie yarışına rastladım. Gecenin yarısı, sabaha üç kala. Hanımlar bir durun. Yüzünüz gözünüz artık uyku moduna geçmiş. O saatte selfie olmaz ki.