Top
Dicle Keskinoğlu

Dicle Keskinoğlu

dkeskinoglu@htgazete.com.tr

25/02/2017

Dicle Keskinoğlu - Ayılar artık oynamıyor - HABERTÜRK

 

Fazla uzun yıllara dayanmayan mazim, bana sokaktaki ayı oynatıcılarını çok net şekilde anımsatıyor. Bizzat oynayan ayılara yetişemedim belki ama; “ne bakıyorsun, ayı mı oynuyor?” şeklindeki argo ifadenin halen daha yaygın olarak kullanıldığı, ayı oynatmanın resmi olarak yasaklanmasının hemen akabindeki yıllardı. Şimdi Yeşilçam klasiği olan, o zaman için henüz bir kaç senelik, yeni sayılan filmlerde, halen daha bu sahneye yer verilirdi. Sadece sokakta ayı oynatılmasına değil, hayvanlı sirklerin de son derece popüler olduğuna şahitlik ettiğim bir dönemde çocuktum. Onlarca kez sirke gittim.

GİYEN YADIRGANMAZDI

Dahası gerçek kürk kullanımı da müthiş yaygındı. Kimse, bir kürkün yapımı için kaç hayvanın ziyan edildiğini hesaplamaz, giyeni yadırgamazdı. Bunu söylediğim için mazur görün ama; bizim çocukluğumuz hayvanlar ve insanlar arasında çok keskin bir çizginin olduğu, insanın her canlıdan önde tutulduğu yıllardı.

Her canlının özgürce yaşama hakkı vardır ifadesi yaygınlaştığında ben çoktan reşit olmuştum.

Geçtiğimiz günlerde Animals Musical diye bir müzikale gittik. Çocuk ve gençlerin görev aldığı, başarılı bir organizasyondu. İsminden ötürü, şayet benim çocukluğumda gitmiş olsaydım, gerçek hayvanlar beklentisi içinde olabilirdim. Ama kendiminkiler dahil, salondaki hiçbir çocuk hayvan kuklaları taşıyan, hayvan kostümü giymiş oyuncuları yadırgamadı. Hatta gerçek hayvanlar görseler, hayal kırıklığına uğrayabilirlerdi. İzmir’de bir süredir hayvansız bir sirk var. Kendi çocukluğumla karşılaştırdığımda, bir nevi, içine pirinç koyulmayan sarma gibi. Sirk ve hayvan o kadar entegreydi ki, biri; gün gelecek sirkler hayvansız olacak dese, söylediklerine, anlamsız anlamsız bakılabilirdi. Demem o ki; şimdi hayvanlar ve insanlar taraf değil. Aynı saftalar. Çocuklar, öğretildiği için değil, içgüdüsel olarak, doğrusu bu olduğu için, hayvan haklarına saygılılar. Köpek beslemeye başladığım dönem, hayvanlarla bir kere bile iletişim kurmayı başaran birisinin, insanlara karşı daha hoşgörülü olabileceğine kanaat getirmiştim. Süre uzarsa, empati, sabır ve merhamet gibi bir sürü duygu arkasından geliyor.

YENİ NESİLLER DAHA ADİL

Bizim nesil ve bizden öncekiler, hayvanlara pek saygılı olmadığı gibi, insanlara da olamadı. Çok zarar verdik, vermeye de devam ediyoruz. Çok kolay ve ucuz biçimde yaşamlara son verdik hatta vermeyi de sürdürüyoruz. Hayvanlarla olan yeni ve düzenlenmiş münasebetimizin, yeni nesilleri daha adil yapacağına inanıyorum.

Kırılgan ya da duygusal değil belki ama güçlü ve kararlı olup; her canlının, özellikle de kendi türlerinin temel haklarına özen gösterecekler. 

En azından yaşama hakkını, bu kadar kolay elden almayacaklar. Küçük bir çocuğun gözünde, eğlenmek için aracı olan, zulüm görmüş hayvanlar ne kadar meşru ise, büyüdüğünde kendi menfaati için, yaşama özgürlüğü elinden alınmış bir diğeri o denli meşru olur diye düşünüyorum.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları